4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü
4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü

İlk hayvan severler topluluğu İngiltere’de 1824 yılında kurulmuş ve benzer topluluklar tüm Avrupa’da yaygınlaşmaya başlamıştır. Bilinen ilk hayvan hakları hareketi 19.yy İngiltere’sinde, anestezi verilmemiş hayvanların bilimsel araştırmalarda kullanılmalarına karşı çıkan ve 1876 da kabul edilen “Hayvanlara Karşı Zulüm Yasası”nın yürürlüğe girmesiyle sonuçlanan süreçte başlamıştır. Avrupa’da 1970’lerde başlayan hayvanlara karşı insan davranışlarında olumlu yöndeki eğilimin dünya genelinde yaygınlaşması 1980’lerde olmuştur. Türk toplumunda hayvan sevgisi ve korunması bilinci ise çok eski tarihlere dayanmaktadır. Selçuklu ve Osmanlı Devletleri döneminde hayvanlara büyük sevgi ve şefkat gösterilmiş, hayvanların bakımı ve korunmasına ilişkin uygulamalara büyük bir önem verilmiştir. Özellikle toplumsal dokunun bir parçası olarak kabul edilen sahipsiz hayvanların beslenmeleri için vakıflar, hastaneler, yaşlı bakım çiftlikleri kurulmuş, hayvanları korumaya yönelik kanunlar, fermanlar düzenlenmiştir.

Hayvanların iyi şartlarda bakılmasının sağlanması, hayvanları korumak ve iyi davranılmasını sağlamak amacıyla İngiliz hayvan severler 1882 yılında bir araya gelerek; “Hayvanları Koruma Birliği”ni kurmuşlar, daha sonra birçok ülkede kurulan dernekler birleşerek Hollanda'nın başkenti Lahey'de “Dünya Hayvanları Koruma Federasyonu” kurulmuştur. Bu kuruluş 1931 yılında yaptığı toplantıda 4 Ekim tarihini; “Dünya Hayvanları Koruma Günü” olarak ilan etmiştir. Bu tarihten sonra “Hayvanları Koruma Günü” insanların hayvanlara karşı sevgi ve şefkat duygularını uyandırarak, onların korunmasını sağlamak amacıyla tüm dünyada kutlanmaya başlanmıştır.

Doğayı birlikte paylaştığımız hayvanların, doğanın dengesinin korunmasında önemli bir yeri olup, birlikte yaşadığımız dünya bütün hayvanların denge içinde yaşamasıyla güzelliğini her şeye rağmen devam ettirmektedir. İnsanoğlunun aymaz davranışları ve bilinçsizce müdahaleleri ile bazı hayvanların soylarının tükendiği ve bazılarının ise tükenmeye yüz tuttuğu izlenmektedir. Bu durum, hayvanların korunması için bazı ek tedbirlerin alınmasını ve hiç vakit geçirilmeden ortak hareket edilmesini zorunlu hale getirmektedir.

Bu amaçla ülkemizde; 2004 yılında yürürlüğe giren “5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu” ile birlikte hayvan hakları konusunda ilk çağdaş nitelikli yasal düzenleme oluşturulmuştur. 2011 yılında yürürlüğe giren 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanununda değişiklikler yapılmasını öngören 7332 Sayılı Kanuna göre idari para cezaları artırılmıştır. Bu düzenlemeye göre, hayvan sahiplenilmesi ile ilgili yasaklara ve yükümlülüklere aykırı hareket eden ve gerekli önlemleri almayanlara hayvan başına bin Türk lirası; belediyeler tarafından düzenlenen eğitimlere katılmayan işletme sahiplerine beş bin Türk lirası; hayvanlara cerrahi amaçlı uygulamalarda bulunanlara bin Türk lirası; bir hayvan neslini yok edecek müdahalelerde bulunan kişilere hayvan başına otuz beş bin Türk lirası; hayvan deneylerine ilgili aykırı eylemlerde bulunanlara hayvan başına bin iki yüz Türk lirası; sertifikası olmadığı hâlde hayvan deneyi yapanlara hayvan başına dört bin beş yüz Türk lirası idari para cezası verilmektedir.

7332 sayılı Kanun ile 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanununda yapılan değişiklik ile ön görülen müeyyideler önceki Kanuna nazaran ağırlaştırılmıştır. Kabul edilen bu değişikliklere bağlı olarak artık hayvanları mal veya eşya olarak kabul gören anlayış terk edilmiştir. Yeni düzenleme ile hayvanlar hak ettikleri canlı konumuna getirilmiş, TCK 151/2. maddesinde zikredilen sahipli-sahipsiz hayvan ayrımının ise TCK 151/2. maddenin yürürlükten kalkması ile uygulanma olanağı kalmamıştır. Yerel yönetimlerin hayvan barınakları kurma, bu barınaklarda hayvanların tedavi, beslenme, bakımını üstlenme gerektiği takdirde rehabilite edilecek olanların ıslahını sağlama, konularında görev ve sorumluluk alanı genişletilerek mahalli idarelere sorumluluk yükletilmiştir.

4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü’nde, doğayı bizimle paylaşan sevimli dostların yaşama haklarının güvence altına alınması ve mutluluklarının devamının sağlanması hususunda herkesi görevlerini samimiyetle yerine getirmeye ve sorumlu davranmaya davet ediyoruz. Onların mutluluğunun dünyamıza ve de bizim mutluluğumuza katkı sağlayacağı asla unutulmamalıdır. Bu vesile ile 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma gününün dostlarımızın yaşama haklarının korunması, sağlıklı ve refah içinde yaşamalarına vesile olmasını temenni ediyoruz.

Hayvan Hakları Bildirgesi

15 Ekim 1978'de Paris UNESCO evinde ilan edilen Hayvan Hakları Evrensel Bildirisi

1. Bütün hayvanlar yaşam önünde eşit doğarlar ve aynı var olma hakkına sahiptirler.

2. Bütün hayvanlar saygı görme hakkına sahiptir. Bir hayvan türü olan insan , öbür hayvanları yok edemez. Bu hakkı çiğneyerek onları sömüremez.Bilgilerini hayvanların hizmetine sunmakla görevlidir. Bütün hayvanların insanca gözetilme, bakılma, ve korunma hakları vardır.

3. Hiçbir hayvana kötü davranılamaz, acımasız ve zalimce eylem yapılamaz. Bir hayvanın öldürülmesi zorunlu olursa, bu bir anda, acı çektirmeden ve korkutmadan yapılmalıdır.

4. Yabani türden olan bütün hayvanlar, kendi özel doğal çevrelerinde karada, havada ve suda yaşama ve üretme hakkına sahiptir. Eğitim amaçlı olsa bile özgürlükten yoksun kılmanın her çeşidi bu hakka aykırıdır.

5. Geleneksel olarak insanların çevresinde yaşayan bir türden olan bütün hayvanlar uyumlu bir biçimde türüne özgü yaşam koşulları ve özgürlük içinde yaşama ve üreme hakkına sahiptir.

6. İnsanların yanlarına aldıkları bütün hayvanlar doğal ömür uzunluklarına uygun sürece yaşama hakkına sahiptir. Bir hayvanı terk etmek acımasız ve aşağılık bir davranıştır.

7. Bütün çalışan hayvanlar iş süresi ve yoğunluğunun sınırlandırılması ve güçlerini artırıcı bir beslenme ve dinlenme hakkına sahiptir.

8. Hayvanlara fiziki ya da psikolojik bir acı çektiren deneyler yapmak hayvan haklarına aykırıdır. Tıbbi, bilimsel, ticari ve başkaca biçimlerdeki her türlü deneyler için de durum böyledir.

9. Hayvan beslenmek için yetiştirilmişse de bakılmalı, barındırılmalı, taşınmalı, ölümü de acı çektirmeden ve korkutmadan olmalıdır.

10. Hayvanlardan insanların eğlencesi olsun diye yararlanılamaz, hayvanların seyrettirilmesi ve hayvanlardan yararlanılan gösteriler hayvan onuruna aykırıdır.

11. Zorunluluk olmaksızın bir hayvanın öldürülmesi yaşama karşı suçtur.

12. Çok sayıda yabani hayvanın öldürülmesi demek olan her davranış bir soykırım, yani bir suçtur.

13. Hayvan ölümüne de saygı göstermek gerekir. Hayvanın öldürüldüğü şiddet sahneleri sinema ve televizyonda yasaklanmalıdır.

14. Hayvanları koruma ve savunma kuralları, hükümet düzeyinde temsil olunmalıdır.Hayvan hakları da insan hakları gibi yasayla korunmalıdır.




04 Ekim 2023 Çarşamba
Toplam 0 görüntüleme